İçerikler
Toggleİdari işlemlerin iptali davasında yürütmenin durdurulması kararı nedir?
İdari Yargılama Usulü Kanunu Madde 27:
Yürütmenin durdurulması bir dava türü değildir, bir taleptir ve tek başına istenemez, ancak bir iptal davasında istenebilir. Dava açıldığı sırada da istenebilir, dava görülmekte iken de istenebilir.
Danıştay’da veya idari mahkemelerde dava açılması KENDİLİĞİNDEN dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz. Ancak Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan sonra veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler.
Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir.
Ancak kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, naklen atama, görev ve unvan değişikliği, geçici veya sürekli görevlendirmelere ilişkin idari işlemler, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerden sayılmaz.
Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak güçlüğün neler olduğunun belirtilmesi zorunludur.

Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar; Danıştay dava dairelerince verilmişse konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarına, bölge idare mahkemesi kararlarına karşı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile tek hakim tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine kararın tebliğini izleyen günden itibaren 7 GÜN İÇİNDE BİR DEFAYA MAHSUS OLMAK ÜZERE itiraz edilebilir. İtiraz edilen merciler, dosyanın kendisine gelişinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır. İTİRAZ ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR KESİNDİR.
***Yürütmenin durdurulması kararı verilen dava dosyaları öncelikle incelenir ve karara bağlanır.***
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARININ NİTELİKLERİ NELERDİR?
- Yürütmenin durdurulması bir dava türü değildir, bir taleptir. Ancak bir iptal davasının açıldığı sırada veya görülmekte olduğu sırada istenebilir.
- Mahkeme ancak taraflardan birinin talebi üzerine yürütmenin durdurulması kararı verebilir.
- Yürütmenin durdurulması kararı alınması için idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararlar doğacak olmalı VE(+) işlem açıkça hukuka aykırı olmalıdır. Ve kesinlikle yürütmenin durdurulması kararı gerekçeli olmalıdır.
- Davanın reddine ilişkin kararlara karşı temyiz ya da istinaf yoluna başvurulması halinde, dava konusu işlem hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi 27’nci maddede öngörülen koşulun varlığına bağlıdır. Yürütmenin durdurulması kararı veriliyor ise idare, o işlem hiç yapılmamış gibi yürütmenin durdurulması kararını uygulamak zorundadır.
Anayasa Madde 2: “Türkiye Cumhuriyeti…hukuk Devletidir” Anayasa Madde 138/son: “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”
Buradaki “uyma zorunluluğu” ifadesi, bir yandan kararların uygulanma zorunluluğunu, bir yandan da yargı kararlarının eksiksiz ve tam olarak uygulanmasını kasteder. “Değiştiremez” ifadesi kararların bağlayıcılığına ve yerine getirilirken idarenin herhangi bir takdir yetkisi olmadığına işaret ederken, “geciktirilemez” ifadesi, mahkeme kararlarının belli bir süre içinde uygulanması gerekliliğini belirtmektedir.
İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU MADDE 28/ 1:
“DANIŞTAY, BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ, İDARE VE VERGİ MAHKEMELERİNİNESASA VE YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA İLİŞKİN KARARLARININ İCAPLARINA GÖRE İDARE, GECİKMEKSİZİN İŞLEM TESİS ETMEYE VEYA EYLEMDE BULUNMAYA MECBURDUR. BU SÜRE HİÇBİR ŞEKİLDE KARARIN İDAREYE TEBLİĞİNDEN BAŞLAYARAK OTUZ GÜNÜ GEÇEMEZ.
Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi hâlinde tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilir.”
Bu maddede ifade edilen «Esasa ilişkin kararlar», idari yargı yerlerinin baktıkları maddi uyuşmazlıklara ilişkin uyuşmazlığı sona erdiren, dava konusu işlemin hukuka aykırılığı iddiasını sonuçlandıran nihai kararlardır. KESİNLEŞMİŞ OLMASI GEREKLİ DEĞİLDİR.
İdarenin «gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olması» ifadesi, kararların uygulanması yönünden bağlı yetki içinde olduğunu göstermektedir.
Bu maddede idareye tanımış olan 30 gün içinde yargı kararlarının uygulanmaması geç uygulama anlamında gelir ve idarenin sorumluluğunu doğurur.
İDAREYE TANINAN 30 GÜNLÜK SÜRE, İDAREYE SÜREYİ SONUNA KADAR KULLANIP SON GÜN KARARI UYGULAMAK AÇISINDAN BİR İMKÂN TANIMAMAKTADIR. ÇÜNKÜ KARARLARIN GEREĞİNİN GECİKMEKSİZİN YERİNE GETİRİLMESİ KURALI MÜMKÜN OLAN EN KISA SÜREYİ İFADE EDER.
Yargı kararları uygulanmaması Anayasa Madde 125/1’deki “idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” ifadesi anlamını yitirmesine neden olur. Diğer taraftan, Anayasa Madde 36 ile tanınmış olan Adil yargılanma hakkı bakımından mahkemeye erişim hakkının ihlali anlamına gelir.
İDARENİN YARGI KARARLARINA UYMAMASI İÇTİHATTA “AĞIR KUSUR” OLARAK NİTELENDİRİLİR. BENZER ŞEKİLDE KANUN YOLLARINA BAŞVURULDUĞU GEREKÇE GÖSTERİLEREK KARARIN UYGULANMASININ ERTELENMESİ DE AĞIR KUSUR OLARAK KABUL EDİLİR. YİNE, YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERİLEN BİR DAVADA İDARENİN, “ESASA İLİŞKİN KARARIN VERİLMESİNİN BEKLENDİĞİ” GEREKÇESİYLE YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARINI UYGULAMAKTAN KAÇINMASI DA AĞIR KUSUR KABUL EDİLMEKTEDİR.