Uyarma Cezası: Devlet Memurlarına Yönelik 7 Altın Kural

Memura Verilen Uyarma Cezası Nedir?

Uyarma cezası, memura görev ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazıyla bildirilmesidir​. Bu disiplin cezası, kişiye verilen en hafif cezadır ve örneğin memurun verilen görevleri zamanında yapmaması, resmi belge ve araç gereçlere kayıtsızlık göstermesi, özürsüz geç gelme ya da erken ayrılma gibi fiilleri kapsar. Kanunda sekiz bent halinde belirtilen bu fiiller şunlardır:

  • Görevi İhmal: Verilen emir ve görevlerin zamanında yapılmaması; görev mahallindeki usul ve esaslara uyulmaması; resmi belge, araç-gereçlerin korunması ve bakımında kayıtsızlık veya düzensiz davranış göstermek​.
  • İzne Riayet Etmeme: Özürsüz/izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak veya görev mahallini terk etmek​.
  • Tasarruf Kurallarını İhlal: Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine uymamak.
  • Usulsüz Başvuru/Sikayet: Usulsüz başvuru veya şikayetlerde bulunmak.
  • Davranış Standartları: Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak.
  • Görev İlgisizliği: Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek, ilgisiz kalmak.
  • Kılık-Kıyafet: Belirlenen kılık-kıyafet hükümlerine aykırı davranmak.
  • İşbirliğine Aykırılık: Görevin işbirliği içinde yürütülmesi ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak​.
Memurlara Verilen Uyarma Cezası ve İptali: Hukuki Açıdan İnceleme
uyarma cezası memurun daha dikkatli olması için yazılı uyarı mahiyetindedir. Hukuki dayanaktan yoksun herhangi bir disiplin cezası verilemez; Kanun’da sayılmayan fiiller için ceza öngörülemez.​

10 uncu maddesinde; “Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumludurlar.

11 inci maddesinde; “Devlet memurları kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslara uymakla ve amirler tarafından verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü ve görevlerinin iyi ve doğru yürütülmesinden amirlerine karşı sorumludurlar.”

109 uncu maddesinde; “Memurlar, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası esas alınarak kurumlarınca tutulacak personel bilgi sistemine kaydolunurlar. Her memur için bir özlük dosyası tutulur. Özlük dosyasına, memurun mesleki bilgileri, mal bildirimleri; varsa inceleme, soruşturma, denetim raporları, disiplin cezaları ile ödül ve başarı belgesi verilmesine ilişkin bilgi ve belgeler konulur. Memurların başarı, yeterlik ve ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye ayrılmalarında veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde, hizmet gerekleri yanında özlük dosyaları göz önünde bulundurulur. Özlük dosyalarının tutulma esasları ile özlük dosyalarında yer alacak belgelere ilişkin usûl ve esaslar Devlet Personel Başkanlığınca belirlenir.”

Hanka Whatsapp
Uyarma Cezası: Devlet Memurlarına Yönelik 7 Altın Kural

657 Sayılı Kanun’a Göre Uyarma Cezası ve Hukuki Süreçler

657 sayılı DMK, disiplin cezalarının kimler tarafından ve nasıl verileceğini düzenler. Kanun’un 126. maddesine göre uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirlerince verilir; kademe ilerlemesinin durdurulması cezasında yetkili disiplin kurulunun kararı ile amir onayı aranır; Devlet memurluğundan çıkarma kararı ise yüksek disiplin kurulunca alınır. Disiplin soruşturması tamamlandıktan sonra, disiplin amiri soruşturma bitiminden itibaren 15 gün içinde karar vermek zorundadır.

Soruşturma sürecinde Anayasa’nın 129/1. maddesi gereğince memura savunma hakkı tanınması zorunludur. Usulüne uygun tebliğ yapılmadan veya yeterli süre verilmeden savunma hakkı kullandırılmazsa verilen ceza hukuka aykırıdır​. Kanunda savunma için en az 7 günlük süre öngörülmüştür. Ayrıca, soruşturma ve ceza verme süresine ilişkin zaman aşımı kuralları şunlardır: Ceza gerektiren fiil öğrenildikten itibaren uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında 1 ay içinde disiplin kovuşturmasına, memurluktan çıkarma cezasında 6 ay içinde kovuşturmaya başlanmalıdır; ayrıca eylemden itibaren cezanın verilmesi 2 yılı aşamaz. Bu süreler geçerse ceza verme yetkisi düşer.

Disiplin sürecinde soruşturmacı ile cezayı verecek merci ayrı kişiler olmalı, disiplin kuruluna bağımsız bir üye atanması gerekir. Ceza verilmesinden sonra kişi, yazının tebliğinden itibaren 7 gün içinde disiplin kuruluna itiraz edebilir. İtiraz kabul edilirse ceza ortadan kalkar; zamanında itiraz edilmezse ceza kesinleşir​. İtiraz zorunlu değildir; doğrudan idare mahkemesi nezdinde iptal davası da açılabilir. İdari davada süre, tebliğ tarihinden itibaren 60 gündür​. İlgili idare mahkemesi kararına karşı 30 gün içinde bölge idare mahkemesine (istinaf) başvurulabilir; Danıştay aşaması ise yoktur​..

125 inci maddesinde; “Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

A- Uyarma: Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.

Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak,

b) Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek,

c) Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek,

d) Usulsüz müracaat veya şikayette bulunmak,

e) Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak,

f) Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,

g) Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak,

h) Görevin iş birliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak.

B – Kınama : Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.

C – Aylıktan kesme : Memurun, brüt aylığından 1/30 – 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.

D – Kademe ilerlemesinin durdurulması : Fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 – 3 yıl durdurulmasıdır.

E – Devlet memurluğundan çıkarma : Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.

Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır…”,

126’ncı maddesinde; “Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir.”

Memurlara Verilen Uyarma Cezasi ve Iptali
Uyarma Cezası: Devlet Memurlarına Yönelik 7 Altın Kural

KAMU PERSONELİ GENEL TEBLİĞİNDE (SERİ NO: 2);

“…Özlük Dosyası Sekiz Bölümden Oluşur:

1. BÖLÜMDE; ilk defa-yeniden-naklen atamaya ilişkin belgeler,

2. BÖLÜMDE; öğrenim durumu, bildiği yabancı diller ve derecesi, yaptığı lisansüstü eğitim-staj ve incelemeleri ile ilgili belgeler, katıldığı her türlü eğitim faaliyetine ilişkin belgeler, kendisi tarafından verilen yayın ve eserlerine ilişkin bilgiler,

3. BÖLÜMDE; memurun kullandığı izinlere ilişkin belgeler,

4. BÖLÜMDE; memur hakkında yapılan disiplin soruşturmalarına ilişkin evraklar ile verilen disiplin cezaları, yargı organlarınca memur hakkında verilmiş karar örnekleri, görevden uzaklaştırmaya ilişkin belgeler ile varsa inceleme, soruşturma ve denetim raporları,

5. BÖLÜMDE; kurumlarca gerekli görülmesi halinde memurun maaş, ücret, harcırah ve sair parasal haklarına ilişkin belgeler, emeklilik durumuna ilişkin belgeler, bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin bildirimler, mal beyannameleri ile sendika üyeliğine ilişkin belgeler,

6. BÖLÜMDE; memurun adaylık ve asli memurluğa atanmasına ilişkin belgeler, derece ve kademe ilerlemeleri, sınıf, yer, unvan, görev değişiklikleri ile ilgili belgeler, geçici görevlendirilmesine ilişkin belgeler,

7. BÖLÜMDE; ödül, başarı ve üstün başarı belgesi verilmesine ilişkin bilgi ve belgeler,

8. BÖLÜMDE; askerlik durumu, mecburi hizmet yükümlülüğü ve özürlülük durumuna ilişkin belgeler ile yukarıdaki bölümler kapsamına girmeyen memurun hizmet durumuna ilişkin diğer mesleki bilgi ve belgeler, saklanır.” Hükümlerine yer verilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125’inci maddesinde disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin düzenlendiği; anılan maddenin (A) bendinde “uyarma” cezasının, memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesi şeklinde izah edildiği görülmektedir. Kamu personeline ilişkin disiplin hukukunda en alt ceza olarak öngörülen “uyarma” cezasının uygulanamayacağı hallerde “cezai mahiyette olmamak üzere yazı ile ikaz edilmeye” dair bir düzenlemeye yer verilmediği ve isnat edilen fiiller nedeniyle “yazı ile ikaz” şeklinde bir düzenlemenin bulunmadığı anlaşılmakla birlikte, uyarma cezasının ancak usulüne uygun yapılacak bir soruşturma/inceleme sonucu yetkili disiplin amirince verilebileceği açıktır. Memurlara Verilen Uyarma Cezası ve İptaline ait kararı aşağıda pdf halinde bulabilirsiniz.

Uyarma Cezasının İptali İçin Hukuki Yollar

Uyarma cezasına karşı önce disiplin kuruluna itiraz imkanı vardır. Kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilebilir; kurul kabul ederse ceza kaldırılır, edilmezse ceza kesinleşir​. İtiraz mekanizması zorunlu olmadığından, doğrudan idare mahkemesinde iptal davası açılabilir. İtiraz reddedilirse veya 30 gün içinde cevap verilmezse de idare mahkemesine gidilebilir​. İdare mahkemesinde davanın açılma süresi, cezaya itiraz başvurusu yapılması hâlinde itirazın kesinleştiği tarihten itibaren devam eder​.

Hukuki yollar şunlardır:

  • Idareye itiraz: Disiplin kuruluna yazılı itiraz (7 gün), kabul edilmezse sonuçta ceza kesinleşir.
  • Idare Mahkemesi: Ceza kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptal davası açılır. Yetkili mahkeme, memurun görev yaptığı yerdeki idare mahkemesidir​. Kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açılmalıdır.
  • İstinaf: İlk derece mahkemesi kararı aleyhine 30 gün içinde bölge idare mahkemesine başvurulabilir; temyiz (Danıştay) yolu kapalıdır​.

Bu süreçler sonucunda disiplin cezası iptal edilirse, işlemin hukuka aykırılığı tespit edilmiş olur ve ceza hukuken ortadan kalkar.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na Göre Disiplin Cezaları

657 sayılı Kanun’un 125. maddesinde devlet memurlarına uygulanabilecek disiplin cezaları “uyarma”, “kınama”, “aylıktan kesme”, “kademe ilerlemesinin durdurulması” ve “Devlet memurluğundan çıkarma” olarak sayılmıştır​. Bunların dışında başka bir ceza verilemez. Kanun’dan anlaşılacağı üzere bu cezalar kademeli olarak ağırlık sırasına göre düzenlenmiştir.

Uyarma ve kınama en hafif cezalar olup yazılı ihtardır. Aylıktan kesme, memurun brüt aylığından 1/30 ile 1/8 oranında kesinti yapılmasını öngörür​. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ise, işlemin ağırlığına göre memurun bulunduğu kademede 1–3 yıl süreyle ilerlemesinin durdurulmasıdır​. Son ve en ağır disiplin cezası olan Devlet memurluğundan çıkarma, memurun kamu hizmetiyle ilişkisinin sona erdirilmesidir. Her ceza türünün hangi fiil ve hallerde uygulanacağı 125. maddede bentler halinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır​.

Memura Verilen Uyarma Cezası Hangi Durumlarda İptal Edilebilir?

Uyarma cezası, disiplin usul ve esaslarına aykırı uygulandığında iptal edilebilir. Başlıca iptal nedenleri şunlardır:

  1. Savunma Hakkı İhlali: Memura savunma yaptırılmadan veya yetersiz süre tanınarak ceza verilmesi Anayasa ve Devlet Memurları Kanunu’na (DMK) aykırıdır. Böyle bir işlem doğrudan iptal edilir.
  2. Usulsüz Soruşturma/Yetkisizlik: Disiplin soruşturması ve kurulunda görevli yetkisiz kişilerce işlem yapılması veya disiplin kurulu üyeleri arasında menfaat ilişkisi bulunması hukuka aykırıdır. Bu durumlarda ceza kaldırılır.
  3. Zamanaşımı: Kanunda öngörülen soruşturma veya ceza verme sürelerinin aşılması halinde ceza verme yetkisi düşer; zamanaşımı dolan disiplin cezası iptal edilir.
  4. Kanuna Aykırılık: Memura isnat edilen fiilin DMK 125 kapsamına girmemesi ya da işlenen fiilin cezai nitelendirmesinin yanlış yapılması (örneğin, uyarma cezasını gerektiren fiil için daha ağır ceza uygulanması) halinde ceza iptal edilir.
  5. Delil Yetersizliği ve Hakkaniyetsizlik: İddia ve delillerin yeterli ve inandırıcı olmaması, disiplin kurulunun taraflı olması gibi nedenlerle ceza gerektiren durum oluşmadığı anlaşılırsa ceza hukuka aykırı görülür.

Kısacası, disiplin işlemi hukukun gerektirdiği şartları taşımıyorsa veya memurun savunma hakları çiğnenmişse, uyarma cezasının iptali mümkündür. Anayasa ve Kanun hükmü ile garanti altına alınan bu hukuki yollar sayesinde, usulsüz veya hakkaniyete aykırı cezalar ortadan kaldırılabilir.

Uyarma Cezasının Özlük Dosyasına Etkisi ve Hukuki Sonuçları

Verilen uyarma cezası memurun özlük dosyasına işlenir ve sicil kaydına yansır. Bu kayıt, memurun ileride alacağı terfi, atama ve benzeri kararlarda dezavantaj oluşturabilir. Uyarma cezası dolayısıyla memurun derece ilerlemesi 6 ay süreyle durdurulabilir; aynı kişi hakkında tekrar ceza verilirse daha ağır ceza uygulanır.

Ancak disiplin cezalarının bir süre sonra silinmesi de mümkündür: 657 sayılı Kanun’un 136. maddesine göre uyarma ve kınama cezalarının dosyadan silinmesi için cezaya itiraz edilmemişse uyarma ve kınama cezası tarihinden itibaren 5 yıl geçmesi şarttır. Yani memur, beş yıl içinde başka disiplin cezası almadıysa, bu sürenin sonunda atamaya yetkili amirden cezanın sicilden silinmesini talep edebilir.

Disiplin cezası iptal edilirse, ilgili işlem hukuken ortadan kalkar. Mahkeme kararıyla uyarma cezası silindiğinde, bu cezaya bağlı tüm olumsuz sonuçlar geri alınır; memurun özlük dosyasındaki kaydı silinir, kesilen maaş veya diğer hak kayıpları düzeltilir. Ayrıca, hukuka aykırı ceza nedeniyle memurun uğradığı zararlara karşı tam yargı davası açarak maddi ve manevi tazminat talep etme imkânı doğabilir. Danıştay içtihatlarına göre bu tür tazminat talepleri her somut olayda özel olarak değerlendirilir.

657 Sayılı Kanun’un Disiplin Cezaları: Uyarma, Kınama ve Diğer Cezalar

Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinde sayılan disiplin cezaları, memurun işlediği fiilin ağırlığına göre kademelendirilmiştir. Uyarma ve kınama cezaları yazılı bildirimdir; uyarma cezası dikkat uyarısı niteliğinde iken kınama, memurun kusurlu bulunduğunu belirtir. Aylıktan kesme cezası, memurun brüt aylığından 1/30 ila 1/8 oranında kesinti yapmayı içerir. Kademe ilerlemesinin durdurulması, fiilin ağırlığına göre memurun kademesinin 1-3 yıl süreyle ilerlemesinin durdurulmasıdır. Devlet memurluğundan çıkarma ise en ağır cezadır; memurun kamu hizmetiyle ilişiğinin kesilmesini sağlar.

Disiplin cezalarının uygulanmasında, Kanun’da öngörülmeyen hiçbir yaptırım yapılamaz.

İdari İşlemin İptali ve Gerçekleşen Sonuçlar

Disiplin cezasına ilişkin idari işlem iptal edildiğinde, bu işlemin hukuki etkisi geriye dönük olarak ortadan kalkar. İptal kararının kesinleşmesiyle memurun hakları eski hâline döner; ilgili ceza sicilden silinir ve cezaya bağlı tüm işlemler geri alınır. Örneğin, haksız kesilen maaş düşüşü farkları memura ödenir, derecesi eski haline getirilir. Ayrıca, iptal kararı memurun maddi veya manevi zarar gördüğünü ortaya koyduğunda tam yargı (tazminat) davası açma hakkı doğabilir. İçtihatlarda, disiplin cezasının hukuka aykırı uygulanması hâlinde memurun uğradığı zararların somut olay bazında değerlendirilerek tazmin edilebileceği belirtilmiştir.

Sonuç olarak, idari işlem iptal edilince hukuka aykırılık giderilir; memurun özlük hakları koruma altına alınır ve güvence altına alınan yasal süreçler işleyerek memurun hakları iade edilir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun disiplin hükümleri, memurun görev ve davranışlarını düzenlemek için açık kurallar getirir. Memura verilen uyarma cezası, Kanun’da tanımlanan şartlar çerçevesinde uygulanan en hafif ceza türüdür. Kanun maddeleri uyarınca usulüne uygun hareket edilmezse, memurun hakları korunarak ceza iptali mümkündür. Hukuki süreçler; disiplin kuruluna itiraz ve idare mahkemesinde iptal davasıdır. İtiraz ve dava yolları açıkça belirlenmiş olup, memurun savunma hakkı mutlak koruma altındadır. İdari işlem iptali, hukukun üstünlüğünün bir gereğidir ve memurun kişisel haklarını güvence altına alır. Bu çerçevede, uyarma cezası iptali davası açan memurlar, Kanun’un ilgili hükümlerine dayanarak hak ve menfaatlerini başarıyla arayabilir. Sonuç olarak, disiplin cezalarına ilişkin idari işlemlerde hukuka uygunluk esastır; eksik veya hatalı uygulamalara karşı etkili yargı yolları mevcuttur.

EMSAL KARARLAR BAKIMINDAN İNCELEME YAPILDIĞINDA;

DANIŞTAY 12. DAİRESİNİN E:2007/4720, K:2010/1065 SAYILI KARARINDA; “Davacının tutum ve davranışlarında daha dikkatli ve tutarlı davranması hususunda ikaz edilmesine ilişkin işlem her ne kadar disiplin cezası niteliği taşımasa da, davacının özlük dosyasına konulması karşısında davacı hakkında davalı idarenin takdir yetkisini kullanacağı çeşitli işlemlerde dikkate alınması olasılığı karşısında; davacının hukuki durumuna ciddi etkiler yapabileceği görüldüğünden söz konusu işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olduğu açıktır.” ifade edilmiştir.

DANIŞTAY 12. DAİRESİNİN E:2020/5194, K:2021/991 SAYILI KARARINDA; İdare Mahkemesince, Danıştay 12. Dairesinin 23/06/2016 tarihli ve E:2013/194, K:2016/4153 sayılı bozma kararına uyularak; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesinde disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin düzenlendiği, anılan maddenin (A) bendinde, “uyarma” cezasının, “memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.” şeklinde tanımlanarak en alt ceza olarak öngörüldüğü, en alt cezanın uygulanamayacağı hallerde “cezai mahiyette olmamak üzere yazı ile ikaz edilmeye” dair bir düzenlemeye yer verilmediği görüldüğünden, davacı hakkında isnat edilen fiiller nedeniyle “yazı ile ikaz” şeklinde işlem tesis edilmesine hukuken olanak bulunmadığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmesini onadığı görülmektedir.

Anayasa Mahkemesi de bireysel başvuru yolu (2015/13108) ile verdiği kararında; kamu görevlilerinin yazılı olarak ikaz edilmelerine imkân tanıyan bir düzenleme bulunmaması nedeniyle bu tip işlemlerin esasen bir disiplin cezası niteliği taşımamakla birlikte söz konusu işlemlerin idarenin kamu görevlisi hakkında takdir yetkisini kullanacağı çeşitli işlemlerde (taltif/ceza/atama/görevlendirme/terfi gibi) dikkate alınabileceğinden hukuki durumunu etkileyebileceğinin kabul edildiği anlaşılmaktadır.

Memurlara Verilen Uyarma Cezası ve İptali hakkında daha detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

SONUÇ

İdare hukukunda idari işlemlerin geri alınması idare mahkemesi tarafından verilen idari işlemin iptali kararı ile aynı sonucu doğurmakta olup; idari işlem hiç tesis edilmemiş gibi geçmişe dönük olarak bütün hüküm ve sonuçları ortadan kaldırır. Hukuka aykırı olarak tesis edilen idari işlemler de geri alma yaptırımına tabidir.

Her ne kadar idarece uyarma yazısının sözlü ikaz olduğu belirtilse de bu işlemin yazı ile bildirildiği ve personele tebliğ edilerek hukuk âleminde sonuç doğuran yazılı bir işlem olduğu, dolayısıyla bunun sözlü bir ikaz olmadığı değerlendirilmektedir. Yazılı ikaz kararları her ne kadar disiplin cezası gibi hüküm doğurmasa da ilgili mevzuat ile koruma altına alınan hukuki hakları zedeleyebilecek; ayrıca yine disipline ilişkin mevzuatta bir kademe alt ceza uygulanması hükmü ile hedeflenen amacın matuf olmamasına sebep olacaktır. Dolayısıyla ikaz yazısı işleminin kanuni dayanağı olmaması nedeni ile hukuka aykırı olduğu değerlendirilmektedir.

Memurlara Verilen Uyarma Cezası ve İptali Karanına buradan ulaşabilirsiniz.