İDARENİN NAKLEN ATAMA YETKİSİ VE DİSİPLİN SORUŞTURMASININ ETKİSİ
1- KAMU GÖREVLİSİ OLMAK, BİRTAKIM AYRICALIKLAR VE AVANTAJLAR SAĞLADIĞI GİBİ BAZI KÜLFET VE SORUMLULUKLARA KATLANMAYI VE DİĞER KİŞİLERİN TABİ OLMADIĞI SINIRLAMALARA TABİ OLMAYI GEREKTİRİR. Kişi, kamu görevine kendi isteği ile girmekle bu statünün gerektirdiği ayrıcalıklardan yararlanmayı ve külfetlere katlanmayı kabul etmiş sayılır.
Kamu görevlilerinin yalnızca çalışma yaşamlarında değil çalışma düzeninin dışındaki özel yaşam alanlarında da yerine getirdikleri kamu hizmetinin olumsuz etkilendiği durumlarda bazı sınırlamalara tabi oldukları kabul edilmelidir. Bu kapsamda; kamu görevlilerinin statüleri gereği katlanmaları gereken külfetlerden biri de özel yaşamlarında dahi memuriyet disiplinini etkileyen davranışlardan kaçınmaktır. Bu bağlamda kamu görevlilerinin özel hayatlarındaki davranışlarının memuriyetlerini etkilemesi hâlinde fiilleriyle orantılı bir disiplin yaptırımına maruz bırakılabileceklerinin kabulü gerekir. Ancak bunun için kamu görevlisinin fiilinin memuriyetini etkilediğinin idari ve yargısal makamlarca ilgili ve yeterli bir gerekçeyle ortaya konması gerekir.
2- ANAYASA MAHKEMESİ’NİN 17.11.2021 TARİHLİ VE 2016/13501 NUMARALI BAŞVURUSUNDA; kamu görevlisi olan başvurucu hakkında sosyal medyada kullanmış olduğu bazı açıklamaların sahip olduğu kamu görevlisi statüsüyle bağdaşmadığı gerekçesiyle bir disiplin soruşturması açılmış ve öğretmen olan başvurucunun başka bir okula naklen atanmasına karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi daha önce kamu görevlilerinin naklen atanmasının hizmet gerekleri doğrultusunda idare tarafından geniş bir takdir yetkisi kapsamında gerçekleştirilen idari bir işlem olduğunu, idarenin bu konudaki geniş takdir yetkisinin sebebinin ise esasen naklen atama işleminin kamu görevlileri üzerinde bir yaptırım olarak değil kamu hizmetlerinin etkin şekilde işlemesini sağlamak amacıyla başvurulabilecek bir araç olarak öngörülmesi olduğunu tespit etmiştir.
GERÇEKTEN DE SÖZ KONUSU STATÜSÜ NEDENİYLE KAMU GÖREVLİSİNİN KUSURLU BİR DAVRANIŞI OLMASA DAHİ KAMU HİZMETLERİNİN GEREĞİ GİBİ YÜRÜTÜLMESİNİ SAĞLAMAK AMACIYLA YERİ DEĞİŞTİRİLEBİLİR. NİTEKİM ANAYASA VEYA KANUNLARDA KAMU GÖREVLİLERİNE COĞRAFİ TEMİNAT VERİLMEMİŞTİR. Bu nedenle kamu görevlilerinin şu veya bu nedenle başka bir yere atanmaları –söz konusu atama nedeniyle kimi zorluklar yaşasalar ve yaşamları üzerinde ciddi etkiler bırakılsa bile– otomatik olarak bir cezalandırma olarak görülemez veya otomatik olarak Anayasa’da koruma altına alınan haklarının ihlaline neden olmaz.
3- BUNUNLA BİRLİKTE İDAREYE MEMURLARIN HİZMET GEREĞİ NAKLEN ATANMALARI KONUSUNDA GENİŞ BİR TAKDİR YETKİSİ VERİLMESİ BU YETKİNİN KEYFÎ OLARAK KULLANILABİLECEĞİ ANLAMINA DA GELMEZ. İdare, naklen atama konusunda kamu görevlisinin bir kusuru bulunup bulunmadığından bağımsız olarak kamu hizmetinin etkin bir biçimde devam etmesi amacıyla bu araca başvurulduğunu ilgili ve yeterli gerekçelerle somut olarak ortaya koymalıdır. Aksi hâlde başvurucunun disiplin soruşturması geçirmesine sebep olan eylemleriyle bağlantılı olarak anayasal haklarının ihlal edilmesine sebep olunabilir.
4- Somut olayın kendine özgü koşulları dikkate alındığında bir naklen atama işleminin hizmet gereklerinin dışında cezai ve caydırıcı amaçlarla gerçekleştirildiğine veya kamu görevlisinin hayatı üzerinde katlanması gerekenden daha ciddi etkiler yarattığına ilişkin emareler bulunmayan durumlarda -idarenin bu alandaki geniş takdir yetkisi de gözetildiğinde- naklen atama işleminin hizmet gerekleri doğrultusunda gerçekleştirildiği ve hukuka uygun olduğu yönündeki karinenin güçleneceğini kabul etmek gerekir.