Sözlü Mülakat İptal Davası ve Emsal Kararlar 2025

Hukuk devleti, Anayasa’nın 2. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerinden biridir. Bu ilke; idarenin keyfi davranmasını önlemeyi, kamu gücünün sınırlarını çizerek bireylere hukuk güvenliği sağlamayı amaçlar. Bu bağlamda, idarenin gerçekleştirdiği her türlü işlem ve eylem, yargı denetimine açık olmalıdır.

Sözlü sınav uygulamaları, özellikle kamu personeli seçme süreçlerinde büyük önem taşır. Ancak son yıllarda bu sınavlar hakkında objektiflikten uzak, denetlenemez ve gerekçesiz puanlamalara dayandığı yönünde çok sayıda iddia gündeme gelmiştir. Bu durum, sözlü mülakat iptal davalarının artmasına neden olmuştur. Bu makalemizde sözlü mülakat iptal davası ve emsal kararlar ile ilgili aklınıza takılan soruları cevapyalacağız.

İdarenin Yargı Denetimi Altında Olması Zorunludur

Anayasa’nın 125. maddesi, idarenin her türlü işlemine karşı yargı yolunun açık olduğunu belirtir. Bu da mülakat gibi kamu gücünü kullanan işlemlerin keyfiyete kapalı, hukuka uygun, denetlenebilir ve hesap verebilir olması gerektiği anlamına gelir.

Sözlü mülakat iptal davası taleplerinde en sık karşılaşılan gerekçeler arasında şunlar yer alır:

  • Sınav komisyonunun keyfi puanlama yapması
  • Adaylara verilen puanların gerekçelendirilmemesi
  • Puan dağılımlarında bariz çelişkiler
  • Değerlendirme ölçütlerinin şeffaf olmaması

Bu nedenlerle yapılan mülakatlar, yargı mercileri tarafından çoğu zaman iptal edilmekte ve yargı kararlarıyla sözlü mülakatların hukuki zemini sorgulanmaktadır.

657 Sayılı Kanun ve Liyakat İlkesinin Önemi

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 3. maddesi, “liyakat” ilkesini temel esaslardan biri olarak kabul eder. Liyakat ilkesi, kamu görevine giriş ve yükselmenin, kişinin bilgi, beceri ve yeteneklerine göre yapılmasını şart koşar. Bu ilke, kamu hizmetlerinin adil ve etkin bir şekilde yürütülmesinin de temel taşıdır.

Sözlü mülakatlar, bu çerçevede sadece bilgi düzeyini değil; ifade yeteneği, temsil kabiliyeti gibi daha soyut kriterleri de değerlendirir. Ancak bu kriterlerin nasıl puanlandığı, neye göre karar verildiği açıkça ortaya konmadığında, sürecin hukuki meşruiyeti zedelenmiş olur. İşte tam bu noktada, sözlü mülakat iptali için iptal davası açılması gündeme gelir.

Sözlü Mülakat İptali Davalarında Hukuki Dayanak

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-a maddesi uyarınca, idari işlemler; yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları açısından yargısal denetime tabidir. Bu da demektir ki, bir adayın sözlü sınavda başarısız sayılması işlemi; bu unsurlar açısından şeffaf, gerekçeli ve belgelenmiş şekilde oluşturulmadıysa, hukuka aykırıdır ve iptali mümkündür.

Sözlü sınav puanları, sınav komisyonu üyeleri tarafından ayrı ayrı verilmeli, puanlar arasında mantıklı bir tutarlılık bulunmalı ve bu süreç belgelenmelidir. Aksi hâlde, sınav sonucuna karşı açılan davada yargı, işlemin iptaline karar verebilir.

Hanka Whatsapp
Sözlü Mülakat İptal Davası ve Emsal Kararlar 2025

Sözlü Mülakat İptali Neden Gereklidir?

Sözlü mülakat iptal davası, sadece bireysel bir hak arama mücadelesi değil; aynı zamanda kamu hizmetlerinin adil, şeffaf ve liyakate dayalı yürütülmesi adına bir denetim aracıdır. Bu iptaller sayesinde;

  • Liyakatsiz atamaların önüne geçilir.
  • Yargı denetimi, idarenin keyfiliğini sınırlar.
  • Adalet duygusu güçlenir ve kamuya olan güven artar.

Sözlü sınav iptali kararları, aynı zamanda gelecekte yapılacak mülakatlar için örnek teşkil eder ve idarelerin daha dikkatli, şeffaf davranmasını zorunlu kılar.

Liyakat, Hukuk Devleti ve Sözlü Mülakat İptali

Kamu görevine alınmada sözlü sınav gibi subjektif unsurların öne çıktığı bir sistemde, yargının denetim yetkisi, bireylerin haklarının teminatı olarak ön plana çıkar. Sözlü mülakat iptali, bu teminatın bir yansımasıdır.

Eğer sözlü mülakatta başarısız sayıldıysanız ve bu değerlendirme gerekçesiz, belgelenmemiş veya çelişkili ise, yargı yoluna başvurabilir, işlemin iptalini talep edebilirsiniz. Bu süreç sadece bireysel bir hak arayışı değil; hukuk devleti ilkesinin korunması açısından da hayati önemdedir. Sözlü mülakat iptal davası için daha fazla bilgiye ihtiyacınız varsa Konya avukat sayfamızdan bize ulaşabilirziniz.

Sözlü Mülakat İptal Davası Sık Sorulan Sorular

Sözlü mülakat iptal davası, kamu kurumlarının yaptığı mülakat sınavlarının objektiflikten uzak, şeffaf olmayan ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle idare mahkemelerinde açılan dava türüdür. Adaylar, mülakat sonuçlarının iptalini talep eder.

 Sözlü mülakat iptali için hangi durumlar geçerlidir?

Şu durumlar sözlü mülakat iptaline gerekçe olabilir:

– Komisyonun puanları gerekçelendirmemesi
– Yazılı sınavda yüksek başarı gösteren adayın sözlüde düşük puan alması
– Puanlar arasında açıklanamayan tutarsızlıklar
– Aynı nitelikteki adaylara farklı muamele yapılması
– Mülakat sürecinin sesli/görüntülü kayda alınmaması veya tutanakla belgelenmemesi

Sözlü mülakat iptal davası hangi mahkemede açılır?

Bu tür davalar, idari yargı kapsamında değerlendirilir ve idare mahkemelerine açılır. İşlem hangi kurum tarafından tesis edildiyse, davanın yetkili mahkemesi de o kurumun bulunduğu yer mahkemesidir.

Sözlü mülakat iptal davası ne kadar sürede açılmalı?

İptal davası, sözlü sınav sonucunun tebliğinden itibaren 60 gün içinde açılmalıdır. Bu süre geçtikten sonra dava açılması mümkün değildir.

Sözlü mülakat iptal davası için hangi belgeler gereklidir?

Yazılı sınav ve sözlü mülakat puan belgeleri
Sözlü sınav değerlendirme formu (varsa)
Atama sonucu belgesi
Tebligat tarihine dair belge
Dava dilekçesi
Vekaletname (avukat ile dava açılacaksa)

Yargı sözlü mülakat iptalinde nelere bakar?

Yargı; şeffaflık, denetlenebilirlik ve gerekçelilik ilkeleri çerçevesinde işlemi değerlendirir. Sözlü sınav puanlarının dayanağının olup olmadığı, kurul üyelerinin bağımsız değerlendirme yapıp yapmadığı ve sınavın nesnel ölçütlerle yapılıp yapılmadığı incelenir.

Sözlü mülakat iptal edilirse ne olur?

Eğer mahkeme mülakatı iptal ederse:
Sözlü sınav sonucu geçersiz sayılır.
Aday, hak kazandığı kadroya atanabilir veya yeni bir mülakat süreci başlatılabilir.
Yargı kararı tüm benzer durumlar için emsal teşkil eder.

Sözlü mülakat iptali emsal kararlar var mı?

Evet. Danıştay ve idare mahkemelerinin birçok kararı, sözlü sınavların keyfi yapıldığını, puanların gerekçelendirilmediğini ve bu nedenle hukuka aykırılık taşıdığını tespit etmiştir. Bu tür kararlar sayesinde benzer durumdaki birçok aday haklarını elde etmiştir.

Sözlü Mülakat İptal Davası Emsal Kararlar

T.C. Danıştay 8. Daire
Esas No: 2017/2992
Karar No: 2021/1223
Karar Tarihi: 25.02.2021

Konu:
Tezli yüksek lisans programına öğrenci alımı amacıyla yapılan mülakat sınavının iptali istemine ilişkin davada, mülakatın usulüne uygun yürütülmemesi nedeniyle işlemin hukuka aykırı bulunduğu yönünde karar verilmiştir.

Kararın Özeti:
Dava konusu olayda, davalı idare tarafından tezli yüksek lisans programına öğrenci alınmasına ilişkin olarak gerçekleştirilen mülakat sınavında;

  • Mülakat sınavından önce hazırlanmış olan ve zarf çekme yöntemiyle belirlenen soruların adaya yöneltildiği,
  • Ancak adayın bu sorulara verdiği yanıtların, her bir jüri üyesi tarafından ayrı ayrı puanlanmadığı,
  • Sadece “eksik”, “yeterli”, “yanlış”, “cevapsız” gibi nitelendirmeler yapıldığı ve
  • Tüm jüri üyeleri tarafından tek bir ortak not verilmek suretiyle adayın nihai puanının oluşturulduğu tespit edilmiştir.

Danıştay 8. Daire, bu uygulamanın;

  • Şeffaflık ve objektiflik ilkelerine uygun olmadığını,
  • Hangi komisyon üyesinin hangi yanıta kaç puan takdir ettiğinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmemesinin, mülakatın denetlenebilirliğini ve nesnelliğini zedelediğini vurgulamıştır.

Sonuç:
Bu gerekçelerle, adayın mülakat değerlendirmesinin usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğu değerlendirilmiş ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

DANIŞTAY

5. DAİRE

Esas Numarası: 1998/850

Karar Numarası: 2001/2530

Karar Tarihi: 07.06.2001

ÖZETİ: Mülakat sınavına ilişkin tutanağın sınav tarihinden sonra düzenlendiği anlaşıldığından, anılan sınavın ve bu sınav sonucunda yapılan değerlendirmenin usule uygun olmadığı hakkındadır.

Davaya konu olayda ise, dava dilekçesine ekli bulunan ve dava konusu işlemin davacıya tebliğine ilişkin olan 4.12.1996 günlü yazıdan, anılan mülakat sınavının 23.09.1996 tarihi ile 3.10.1996 tarihleri arasında yapıldığı açık olmasına karşın; dosyada bulunan davacının mülakat sınavına ilişkin tutanağın 18.10.1996 tarihini taşıdığı görülmekte olup; yukarıda belirtilen Yönetmelik maddeleri uyarınca mülakat sınavının yapıldığı gün düzenlenmiş olması gereken bu tutanağın sınav tarihinden sonra düzenlenmiş olduğunun anlaşılması karşısında, anılan sınavın ve bu sınav sonucunda yapılan değerlendirmenin söz konusu Yönetmelik maddelerinde öngörülen usule uygun olarak yapılmadığı sonucuna varılmıştır.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 22.05.2024 tarihli ve E.2024/8, K.2024/18 sayılı kararının özeti:

Olayın Özeti:
Davacı, muvazzaf astsubay olarak görev yaparken, muvazzaf subaylığa geçiş kapsamında yapılan yazılı sınavda başarılı olmuş, ardından katıldığı mülakat sınavında başarısız sayılmıştır. Bu işlemin iptali talebiyle idare mahkemesinde dava açılmıştır.

Kurulun Değerlendirmesi:
Kurul, mülakat sınavlarında uygulanan değerlendirme yöntemi ile ilgili olarak şu esasları benimsemiştir:

  1. Mülakat değerlendirme formunda yer alan gözlem ve kanaate dayalı kriterler (örneğin özgüven, ifade yeteneği, temsil kabiliyeti vb.) çerçevesinde;
    • Hangi komisyon üyesinin,
    • Hangi kritere,
    • Kaç puan takdir ettiğinin tutanakta açıkça gösterilmesinin,
      mülakatın nesnelliğini sağladığı ve yargısal denetime elverişli olduğu kabul edilmiştir.
  2. Mülakatta verilen puanlara ilişkin:
    • Ayrıca yazılı bir gerekçe sunulması zorunlu görülmemiştir.
    • Adayların verdiği cevapların sesli/görüntülü veya yazılı şekilde kayıt altına alınmaması, sınavı hukuka aykırı hale getirmemektedir.

Sonuç:
Danıştay İDDK’ya göre;

  • Sadece gözlem ve kanaate dayalı puanlamanın yapıldığı,
  • Her komisyon üyesinin verdiği notların ayrı ayrı gösterildiği bir değerlendirme sisteminde,
    gerekçe yazılmaması ve cevapların kayıt altına alınmaması işlemi sakatlamaz.

Bu çerçevede, astsubaylıktan subaylığa geçiş mülakatında uygulanan yöntem hukuka uygun bulunmuştur.

T.C. Danıştay 12. Daire
Karar Tarihi: 27.03.2017
Esas No: …
Karar No: …

Konu:
Sözlü sınav (mülakat) uygulamalarında değerlendirme kriterlerinin dayanağına ve bu değerlendirmelerin şekline ilişkin hukuki ilkelerin belirlenmesi.

Kararın Özeti:
Danıştay 12. Dairesince yapılan değerlendirmede, sözlü sınavlarda kullanılan değerlendirme kriterlerinin niteliği itibarıyla ikiye ayrıldığı belirtilmiştir:

  1. Somut bilgi ve belgeye dayandırılması zorunlu olan kriterler,
  2. Gözlem ve kanaate dayalı kriterler.

Bu çerçevede, adayın sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin değerlendirmede:

  • Gözlem ve kanaate dayalı kriterler bakımından, ilgili hakkında başarısız sayılmasına neden olan hususların ayrıntılı biçimde ortaya konulması,
  • Somut bilgi ve belgeye dayanması gereken kriterler bakımından ise adayın başarısız sayılmasına etki eden nedenlerin somut bilgi ve belgelerle ispat edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Bu hususların sağlıklı biçimde ortaya konulabilmesi için ise;

  • Sözlü sınav öncesinde soruların hazırlanması,
  • Her adaya yöneltilen soruların ve adayların verdiği cevapların kayıt altına alınması,
  • Adayların cevaplarına ilişkin olarak, her bir komisyon üyesi tarafından ayrı ayrı hangi notun verildiğinin tutanakta açık şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Sonuç:
Bu unsurlar sağlanmaksızın yapılan değerlendirmelerin denetlenebilir olmadığı, dolayısıyla hukuki güvenlik ve nesnellik ilkelerine aykırı olduğu ifade edilmiştir.

Bu karar, mülakat sınavlarında değerlendirme işlemlerinin objektif ve denetlenebilir biçimde yapılması gerektiğine ilişkin önemli içtihatlardan biridir. Özellikle, adayın başarısız sayılmasına neden olan değerlendirmelerin gerekçeli, belgeli ve bireysel puanlamalara dayalı olması gerektiği ilkesi vurgulanmaktadır.

Danıştay 12. Dairesi’nin 19.06.2019 tarihli ve E.2018/2810, K.2019/5131 sayılı kararı özeti:

Davacı, sözleşmeli zabıt katipliği mülakat sınavında başarısız sayılması üzerine yaptığı itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmıştır. Van 3. İdare Mahkemesi, yapılan mülakatın yasal düzenlemelere uygun şekilde gerçekleştirildiği ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak mahkeme, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmetmemiştir.

Davalı idare, vekalet ücreti yönünden kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz başvurusunda bulunmuştur.

Danıştay, davanın reddedilmesine rağmen vekil ile temsil edilen davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğuna karar vermiştir. Bu nedenle mahkeme kararının sadece vekalet ücretine ilişkin kısmı bozulmuş ve dosya yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmiştir.

Sonuç: Dava reddedilmiş, ancak Danıştay yalnızca davalı lehine vekalet ücreti yönünden kararın düzeltilmesi gerektiğine hükmetmiştir.

Danıştay 12. Dairesi’nin 25.04.2024 tarihli ve E.2022/1761, K.2024/2063 sayılı kararının özeti:

Davacı, sözleşmeli jandarma uzman erbaş alımı kapsamında girdiği mülakat sınavında başarısız sayılmış, bu işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.

Olayın Özeti:
Davacı, bedeni yetenek testinden tam puan (35) almış; ancak mülakat değerlendirmesinde yalnızca (6) puan takdir edilerek toplamda (41) puanla değerlendirilmiştir. Davacının, başarılı olmak için gerekli asgari toplam puanı sağlamasına rağmen mülakat puanı düşük olduğu gerekçesiyle başarısız sayıldığı görülmektedir.

Uyuşmazlık:
2009 tarihli Yönerge’de mülakattan başarılı sayılmak için taban puan şartı bulunurken, 2012 tarihli ve daha sonra yürürlüğe giren Yönerge’de böyle bir şart yer almamaktadır. Ancak idare, değerlendirmeyi eski Yönergeye göre yaparak davacıyı başarısız saymıştır.

Danıştay’ın Değerlendirmesi:
Danıştay, hukuk devleti ve hukuki güvenlik ile belirlilik ilkeleri uyarınca, idarenin yürürlükte olmayan bir düzenlemeye dayanarak işlem tesis edemeyeceğini belirtmiştir. Güncel Yönerge’ye göre başarılı sayılması gereken davacının, eski düzenleme kapsamında değerlendirilerek başarısız kabul edilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

Sonuç:
Davacının mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem, hukuki belirlilik ve güvenlik ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle hukuka uygun bulunmamış, dolayısıyla işlem iptal edilmiştir.

Danıştay 12. Dairesi’nin 24.09.2019 tarihli ve E.2017/2508, K.2019/6571 sayılı kararının özeti:

Olayın Özeti:
Davacı, 2015 yılı Kaymakam Adaylığı yazılı sınavında 87,69 puan alarak mülakata katılmaya hak kazanmıştır. Mülakat sonucunda komisyon üyelerince her bir yasal kriter (2/A maddesinin a-e bentleri) yönünden ayrı ayrı puan verilmiş, bu puanların aritmetik ortalaması alınarak davacıya 58,00 puan verilmiş ve başarısız sayılmıştır.

Danıştay’ın Değerlendirmesi:
Her ne kadar mülakat sınavının bilgi ölçmeye yönelik olmadığı, komisyonun mevzuata uygun şekilde puanlama yaptığı ve bu puanların tutanakta belirtildiği sabit olsa da;

  • Sadece puan verilmesi yoluyla yapılan değerlendirmenin keyfiliğe açık olduğu,
  • Bu yöntemin hukuk devleti ilkesine uygun düşmediği,
  • Etkili bir yargısal denetimin yapılamadığı, Belirtilmiştir.


Mülakat gibi subjektif değerlendirmeye açık sınavlarda hukuki denetimin sağlanabilmesi için, komisyon tarafından her bir aday hakkında gerekçeli değerlendirme yapılması, bu gerekçelerin tutanağa açıkça yazılması ve tercih edilen adayla edilmeyen aday arasında objektif farkın ortaya konulması gerektiği ifade edilmiştir.

Sonuç:
Sadece puan verilerek gerekçesiz şekilde yapılan değerlendirme yöntemi, hukuki denetimi engelleyici nitelikte bulunmuş; bu nedenle mülakat uygulamasının, hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.

T.C. Danıştay 12. Daire
Esas No: 2015/2686
Karar No: 2015/5750
Karar Tarihi: 05.11.2015

Konu:
Sözlü sınav (mülakat) uygulamasında usul ve esaslara uyulmaması nedeniyle işlemin hukuka aykırılığı.

Kararın Özeti:
Dava konusu olayda, sözlü sınavın şeffaf, denetlenebilir ve hukuka uygun biçimde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği incelenmiştir.

Danıştay tarafından yapılan değerlendirmede, sözlü sınavların geçerliliği ve hukuka uygunluğu açısından aşağıdaki usullere mutlaka uyulması gerektiği belirtilmiştir:

  1. Sınav komisyonu mevzuata uygun şekilde oluşturulmalıdır.
  2. Sınavda adaylara yöneltilecek sorular ile bu soruların doğru cevaplarının önceden belirlenerek tutanak altına alınması gerekir.
  3. Hangi adaya hangi soruların sorulduğu açıkça belirtilmelidir.
  4. Her komisyon üyesinin her adaya verdiği not ayrı ayrı tutanakla kayıt altına alınmalıdır.

Uyuşmazlıkta, her komisyon üyesinin her adaya verdiği notların ayrı ayrı kayıt altına alındığına dair belgeler temyiz aşamasında sunulmuş olmakla birlikte;

  • Sınavda sorulacak soruların ve bu sorulara ilişkin doğru cevapların önceden hazırlık tutanağı ile belirlenmediği,
  • Hangi adaya hangi soruların sorulduğunun tespitine yönelik belge ibraz edilmediği tespit edilmiştir.

Bu eksiklikler nedeniyle, söz konusu sözlü sınavın hukuka uygun olarak gerçekleştirilmediği, dolayısıyla işlemin iptaline ilişkin ilk derece mahkemesi kararının sonucu itibarıyla yerinde olduğu değerlendirilmiştir. Sözlü mülakat iptal davası ve emsal kararlar ile ilgili merak ettiğiniz daha fazla konu var ise bize iletişim kanallarımızdan ulaşabilirsiniz.