TSK ve Jandarma Personeli Garnizonu Terk ve Disiplin Cezası

Bu makalede, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Jandarma personeline yönelik izinsiz garnizonu terk etme fiili ve buna bağlı disiplin hükümleri kapsamlı şekilde ele alınacaktır. Her başlıkta konunun hukuki tanımı, ilgili yasaların öngördüğü disiplin cezaları ile uygulamada karşılaşılan örnek vakalar ve hak yolları incelenecektir. Yazıda resmi ve anlaşılır bir üslup kullanılarak, konular paragraflar halinde anlatılacak, maddeleme yapılmayacaktır.

Garnizonu Terk Ne Demektir?

Garnizonu terk etmek, askerî personelin izinli olmadığı hâlde bağlı bulunduğu garnizon veya üs bölgesinin sınırlarını terk etmesidir. Başka bir ifadeyle, görev yapılan kışla, birlik veya komuta merkezinin belli sınırları (garnizon hudutları) içinde kalması gerekirken, bunların dışına izinsiz çıkılması garnizonu terk fiilini oluşturur. Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ve ilgili yönetmeliklerde açıkça tanımlandığı üzere, garnizon hudutları komutanlıkça harita üzerinde belirlenir. Bu hudutlar genellikle il sınırları veya belediye sınırlarına göre tayin edilir. Bir asker, bu sınırlar içinde yasal izni olmadan bulunduğu yerden ayrılırsa, disiplin suçu işlemiş sayılır.

Garnizonu terk etmek ile görevi yapılan kıtayı veya karargâhı terk etmek arasında fark bulunur. Kıta terk, askerin bağlı bulunduğu birliğin veya görev yerinin aynen terk edilmesidir. Oysa garnizonu terk, kıta terkten daha geniş bir alana yönelik olup belirlenen garnizon hudutlarını kapsamaktadır. Örneğin, bir tabur mensubu izin almadan kışladan uzaklaşırsa hem kıta terk hem de garnizon terk suçu söz konusu olabilir. Ancak disiplin mevzuatında bu kavramlar ayrı başlıklar altında düzenlenmiştir. Uygulamada garnizonu terk suçu, personelin bağlı olduğu garnizonun sınırları dışına çıkması olarak değerlendirilmektedir.

Hizmet bölgesi içinde kalma kuralı, askerî disiplinin temel gereklerinden biridir. Garnizon hudutları, Genelkurmay Başkanlığı ve ilgili kuvvet komutanlıkları tarafından belirlenip haritada işaretlendiği için, personel bu sınırlar dahilinde kalmakla yükümlüdür. Bir asker, örneğin izinli olmadan görev yaptığı ilin dışına çıkarsa veya birlik komutanının belirlediği garnizon sınırlarını aşarsa, bu durum ayrım gözetmeksizin disiplin suçu teşkil eder. Personel kanununda tanımlı izin statüsünde olmadığı sürece, bir subay veya uzman çavuşun görev yaptığı garnizon dışına çıkması “izinsiz garnizonu terk” sayılarak ceza yaptırımı doğurur.

Garnizonu terk eylemi; askeri disiplinin güvenlik ve devamlılığını sağlamak amacıyla yasaklanmıştır. Bu fiilin tanımında en önemli unsur, “izinsiz olarak garnizon hudutlarını terk etme”dir. Yani personel eğer emre veya izne dayanmadan, kayıtlarda izinli görünmeden garnizon alanından ayrılmışsa, ilgili mevzuat gereği disiplin cezası uygulanır. Pratikte garnizon terk değerlendirilirken izin kayıtları, personelin sağlık veya yıllık izin durumu, acil bir durum olup olmadığı gibi unsurlar dikkate alınır. Normal şartlarda garnizon hudutları dışına çıkacak personele üst makamdan izin alınması zorunludur; bu izni almadan ayrılanlar, cezaî sorumluluk altına girebilirler.

Hanka Whatsapp
TSK ve Jandarma Personeli Garnizonu Terk ve Disiplin Cezası

7068 Sayılı Kanun’a Göre Garnizonu Terk Cezası

7068 sayılı Kanun, “Genel Kolluk Disiplin Hükümleri” başlığıyla polis ve jandarma personelinin disiplin cezalarını düzenler. Bu Kanun kapsamında polis teşkilatı mensupları ile Jandarma Genel Komutanlığı personeli de yer almaktadır. Ancak 7068 sayılı Kanunda doğrudan “garnizonu terk” ibaresi bulunmamaktadır. Jandarma personeli için disiplini düzenleyen kuralarda, garnizonu terk yerine genellikle “görevli olunan il sınırları dışına amir izni olmadan çıkmak” veya “izinsiz şekilde görev yerini terk etmek” türünde suçlar sayılmıştır. Yani Jandarmalar için uygulamada “il sınırlarının dışına çıkmak” biçimiyle garnizonu terk eylemi ele alınır. Örneğin, bir uzman çavuşun bağlı olduğu ilin dışına izinsiz çıkması, 7068 sayılı Disiplin Kanunu çerçevesinde cezai işlem gerektiren bir fiil olarak kabul edilir.

7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Kanunu’nda, disiplin cezasına bağlanan fiillerin karşılığı olan cezalar da belirtilmiştir. Personelin görev yerini izinsiz terk etmesi veya amirinden izinsiz sınır dışına çıkması durumunda genellikle “aylıktan kesme” cezası uygulanır. Bu ceza, personelin brüt aylığından yapılacak belirli süreli indirimdir. Örneğin, Kanuna göre verilebilecek cezalar arasında uyarma, kınama, aylıktan kesme, kısa süreli durdurma veya daha ağır yaptırımlar sayılmaktadır. İzinsiz görevi terk eden jandarma personeli için öngörülen aylıktan kesme cezasının süresi eylemin ağırlığına göre değişse de on beş güne kadar aylıktan indirim yapılabilmektedir.

Örnek uygulamada, Jandarma Genel Komutanlığı emrindeki bir personel hakkında “il dışına izinsiz çıkma” iddiasıyla disiplin soruşturması açıldığında, bu fiilin sabit olması halinde aylıktan kesme cezası verilebileceği görülmüştür. Ayrıca kanunda “kısa süreli” ve “uzun süreli” durdurma cezaları şeklinde terfi hakkının durdurulması da bulunur. Örneğin, eylemin ağır olduğu veya tekrarlandığı hallerde disiplin kurulunca personelin terfi sırası belirli süreyle durdurulabilir. En ağır sonuca örnek olarak, çok ciddi veya tekrarlı suçlarda “meslekten çıkarma” (bir daha jandarmada görevlendirilmeme) cezası verilebileceği hüküm altına alınmıştır.

Sonuç olarak 7068 sayılı kanun kapsamında, Jandarma personelinin garnizonu terk eylemi net bir şekilde ifade edilmese de “izin almadan görev yerini veya il sınırlarını terk etmek” disiplin suçu olarak kabul edilmiş ve aylıktan kesme ile ilerleme durdurma gibi yaptırımlar öngörülmüştür. Disiplin cezasına itiraz ve hukuki başvuru yolları ise diğer disiplin cezalarında olduğu gibi kanuni süreler içinde amirlere itiraz edilmesi ve idari mahkemelere dava açılması şeklinde düzenlenmiştir.

Jandarma Personelinin Garnizonu Terk Mesafe Sınırı

Jandarma teşkilatında “garnizon” kavramı, TSK’daki anlamıyla sabit bir askeri birlik merkezi yerine genellikle hizmet verilen coğrafî alanı, özellikle ilin sınırlarını ifade eder. Pratikte Jandarma personelinin görevli olduğu ilin dışına, yani ilin idari sınırları dışına çıkması izinsiz garnizon terk sayılmaktadır. Bu nedenle “garnizonu terk mesafe sınırı” daha çok idari bir sınır meselesi olup, kilometre cinsinden kesin bir limit tanımlanmaz. Yani Jandarma personeli il dışına adım attığında, izin yoksa fiilen izinsiz terke geçmiş sayılır.

Mesafe bakımından uygulamada pratik yaklaşımlar görülebilir. Örneğin bir Jandarma Uzman Çavuş, istirahatli olduğu bir günde bağlı bulunduğu ilçeyle il merkezi arasındaki yaklaşık 35 kilometrelik mesafeye seyahat etmiş, daha sonra aynı gün birliğine dönmüştür. Hukuki değerlendirmede, bu mesafenin ancak 20 dakika gibi makul bir sürede alınabilecek bir uzaklık olduğu ve hizmetin aksamasına yol açmadığı belirtilmiştir. Böyle durumlarda ceza verme iradesini haklı çıkaracak bir aksama veya gecikme bulunmadığı vurgulanmıştır. Bu tür örnekler göstermiştir ki, izinsiz çıkışla ilgili değerlendirme yalnızca gidilen mesafeye değil, geri dönüş hızına ve hizmetin ne ölçüde etkilendiğine göre yapılır.

Pratik olarak, Jandarma mensubu bir personelin izin almaksızın görev yerinden ayrılması durumunda, genellikle önce ilin dışına çıkıp çıkmadığına bakılır. İl sınırlarının ötesine geçilmesi halinde disiplin sorumluluğu doğar. Buna karşılık, kısa mesafeli seyahatler ve hızlı geri dönüşler göz önüne alınarak belirli durumlarda ceza uygulanmayabilir. Ancak hukuken bu esneklik açıkça belirtilmemiştir; disiplin mahkemeleri olayın tüm koşullarını dikkate alır. Örneğin, personelin bir üstü emir vermediği veya acil bir görev nedeni bulunmadığı halde il sınırlarını geçmesi disipline tabidir. Uygulamada, bir Jandarma personeline “görev başında izinsiz ayrıldığı” iddiasıyla ceza verilebilmesi için eylemin görev süresinde meydana gelmiş olması gerekir. Yani personel sağlık izni veya yıllık izinliyken yaptığı seyahat genellikle bu suç kapsamında değerlendirilmez.

Sonuç olarak, Jandarma personelinin garnizonu terk etmesi “ile dışına çıkmak” şeklinde yorumlanır. Bu konuda sabit bir kilometre sınırı yoktur; sınırı ihlal edip etmediği, kişinin görev halinde olup olmadığı ve hizmet aksaması gibi kriterler üzerinden tespit edilir. Görevli olduğu ilin ötesine, amir izni olmadan çıkan her personel, disiplin sorumluluğuna tabi olur. Çıkışın mesafe boyutu ise hizmet gerekleri ve geri dönüş süresiyle değerlendirildiğinden, örneğin 20-30 km gibi makul ölçülerdeki seyahatlerde cezalandırma koşulları farklılık gösterebilir.

TSK’da Garnizonu Terk İzni ve Uygulama Şartları

Türk Silahlı Kuvvetleri İzin Yönetmeliği’ne yapılan son değişiklikle “garnizon terk izni” adı verilen bir uygulama getirilmiştir. Bu izne göre subay, astsubay ve uzman erbaş personel, yılbaşı, ulusal bayram, dini bayram ve hafta sonu tatilleri gibi belirli günlerde garnizon sınırları dışında kalma talebinde bulunabilir. Garnizon terk izni kullanılırken hizmetin aksamaması esastır. İzinli personel, görevde aksama yaşanmayacağı üst amirlerce onaylanacak şekilde, bağlı bulunduğu garnizon komutanlığından veya üst makamdan yazılı izin almak zorundadır. Yönetmelikte belirtilen “garnizon görev şartları” ve yıllık izin planlamalarına ilişkin oranlar dikkate alınarak bu tür izinler verilir. Özetle, garnizon terk izni yalnızca belirli günlerde, hizmetin aksamasını önleyecek şekilde ve talep üzerine değerlendirilir.

Diğer bir önemli husus, bu izin süresinin yıllık izinden mahsup edilmemesidir. Yönetmelik değişikliği neticesinde, garnizon terk izin süresi personelin yıllık izin hakkından düşülmez. Böylece personel, örneğin bir bayram tatili boyunca garnizonu terk etse bile yıllık izin hakkı azalmamaktadır. Bu izin usulünde muvakkat izin mantığı uygulanır; kişi izinli gibi değerlendirilir ancak yıllık izniyle ilişkili değildir. Uygulamada personel, izne ilişkin taleplerini kıdemine ve hizmet gereğine göre ilgili makamlara sunar. Bir üst makam (örneğin kuvvet komutanlığı veya garnizon komutanlığı) izin verilip verilmeyeceğine karar verir. Aynı zamanda bu izinler, planlı yıllık izinlerle birleştirilemez; amirin uygun gördüğü özel durumlar dışında sadece belirtilen tatil günlerinde tek başına kullandırılır.

Garnizon terk izni uygulamasının amacı, personelin moral ve aile bütünlüğünü korumakla birlikte, birlik ve garnizon güvenliğini tehlikeye atmadan kısa süreli dışarı çıkışlarına olanak tanımaktır. İdari uygulamada, izne ilişkin talepler incelenirken personelin görev tanımı, garnizonda bulunması gereken asgari personel sayısı ve icra edeceği hizmetin önceliği göz önünde bulundurulur. Örneğin bir kıta komutanı, izinli personelin yerine ikame göndermişse veya işleyiş devamlılığı sağlanmışsa, talep olumlu karşılanabilir. Aksi halde izin talepleri reddedilebilir. Ancak izin süresi boyunca personel görevde sayılır; izin sona erdiğinde mesaiye devam etmekle yükümlüdür.

Sonuçta, TSK içinde garnizonu terk izni, hizmet ihtiyacı gözetilerek verilen istisnai bir haktır. Personel bu izni kullanırken iç hizmet talimatları ve izin yönetmeliği hükümlerine uymak zorundadır. İzni kullanılırken usulen üst makamlara bilgi verilmesi, sivil kıyafet düzenlemelerine riayet etme gibi kurallar da dikkate alınır. Yasa ve yönetmelik çerçevesinde usule uygun verilen garnizon terk izninde herhangi bir disiplin işlemi söz konusu değildir. Kural dışı çıkarılan izinler ise disiplin soruşturması konusudur. Bu izin uygulamasının pratiğe yansıması, personelin sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlarken disiplin bütünlüğünü de korumaya yöneliktir.

Kısa Süreli Kaçma Eylemi ile Garnizonu Terk Arasındaki Fark

Kısa süreli kaçma eylemi, askerî ceza hukukuyla ilişkilendirilen bir suç olup, disiplin hukuku açısından da ayrı düzenlemeye sahiptir. 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kanunu’nun 50/1. maddesinde düzenlenen kısa süreli kaçma suçu; birlik veya görev yerinden izinsiz kaçan kişilerin altı gün içinde tekrar birliğe dönmeleri hâlinde cezalandırılmasını öngörür. Bu düzenlemeye göre, personel izinsiz ayrılırsa ve kendi rızasıyla dönerse, o fiil kısa süreli kaçma suçu oluşturur. Yedinci günden sonra dönülmezse, durum firar suçu kapsamına geçer. Yalnız 477 sayılı Kanun da aynı zamanda bu eylemin sadece disiplin mahkemelerinde yargılanan bir suç olduğunu; verilebilecek cezanın ise oda hapsi ile sınırlı olduğunu belirtir. Yani kısa süreli kaçma, personelin hapishanede değil askeri bir koğuşta gözetim altında tutulmasını sağlayan bir yaptırımdır.

Oysa garnizonu terk etmek, disiplin hukuku kapsamındaki bir fiildir ve cezası tamamen farklıdır. TSK Disiplin Kanunu’na göre izinsiz garnizonu terk etmek, izinli olmayan personelin görevi yapılan garnizon hudutlarını terk etmesi şeklinde tanımlanır. Bu fiil ceza kanunu kapsamında bir suç sayılmaz; dolayısıyla mahkûmiyete konu olmaz. Hâliyle, garnizonu terk eden personel hakkında adli ceza uygulanmaz. Ancak disiplin mevzuatı gereği bu eylem de yaptırıma bağlanmıştır. Örneğin Disiplin Kanunu madde 18’de, izinsiz garnizonu terk eden personel için aylıktan kesme cezası (personelin brüt maaşından belli oran kesinti) uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla kısa süreli kaçma eylemi ceza kanunuyla, garnizonu terk eylemi ise disiplin kanunuyla düzenlenmiş iki farklı hukuki durumdur.

Bir diğer önemli fark, eylemlerin süresidir. Kısa süreli kaçma; adından da anlaşılacağı üzere, yedi günü geçmeyen geçici uzaklaşmayı kapsar. Yani kişi kısa bir süre sonra geri dönmeyi taahhüt eder. Aksine, garnizonu terk eyleminde süre şartı yoktur; izinsiz ayrılış, süresi ne olursa olsun disiplin suçudur. Kişi garnizondan birkaç saat sonra dönse de izin almadıysa disiplin yaptırımıyla karşılaşabilir. Başka bir deyişle, kısa süreli kaçma “geri geleceğim” mantığıyla sınırlıyken, garnizonu terk “izin almadan dışarıda bulunmak” durumuna odaklanır.

Ceza açısından da farklı sonuçlar doğar. Kısa süreli kaçma suçu işlendiğinde verilen ceza oda hapsidir; Disiplin Kanunu’na göre personelin bulunduğu mesai yerine gitmemesi veya birlikten kaçması durumunda 10 güne kadar oda hapsi verilebilir. Garnizonu terk eden personel ise disiplin cezası olarak maaş kesintisi alır (örneğin 1/20 oranında aylıktan kesme). Bu iki eylem birlikte değerlendirilirse, örneğin personel izinsiz kaçıp geri dönmüşse her iki cezayı da çekebilir. Ancak her biri farklı disiplin maddesine tekabül eder.

Uygulamada sıkça karşılaşılan başka bir fark, suçun kimlere uygulanabildiğidir. Kısa süreli kaçma suçu esasen erbaş ve erler gibi düzenli silâhlı kuvvet personeli için öngörülmüştür. Garnizonu terk ise uzman erbaş, uzman çavuş gibi sözleşmeli personel ile tüm kıt’a mensupları için disiplin kanununda yer alır. Ayrıca kısa süreli kaçma suçu disiplin mahkemesinin ihtisasına girerken, garnizonu terk fiilinin yaptırımı idari hiyerarşi içinde karara bağlanır. Dolayısıyla kısa süreli kaçma idari ceza yerine doğrudan disiplin cezasını doğurur ve daha sıkı takip edilir.

Sonuçta, kısa süreli kaçma eylemi askeri ceza hukuku çerçevesinde özel bir suç olarak tanımlanırken, garnizonu terk eylemi disiplin hukukunun bir ihlali olarak kabul edilir. Kısa süreli kaçma için hem disiplin hem adli ceza söz konusu iken, garnizonu terkte sadece disiplin cezası öngörülmüştür. Dolayısıyla aynı amaca hizmet eden bu iki kavram, süre, hukuki nitelik ve yaptırım bakımından önemli ölçüde ayrılmaktadır. Personelin savunmasında da bu ayrım belirleyicidir; mesela altı gün içinde geri dönen bir er, kısa süreli kaçma suçu işlemiş olsa bile cezayı oda hapsiyle çekerken, izinli olmadan birlik dışına çıkan bir uzman çavuş hakkında maaşından kesinti cezası verilebilir. Bu farklılıklar, disiplinsizlik durumlarında uygulanacak usul ve cezanın doğru belirlenmesi açısından önem taşır.

Üste Saygısızlık Eyleminin Disiplin Hukukundaki Yeri ve Garnizonu Terk ile Olası Bağlantısı

Üste saygısızlık, disiplin hukuku kapsamındaki önemli bir suç türüdür. TSK Disiplin Kanunu’nda hizmet sırasında üste gösterilmesi gereken saygıyı kasten göstermemek “üste saygısızlık” suçu olarak tanımlanmıştır. Buna göre bir astın, görev ortamında rütbece üstü bir kişiye karşı gereken saygıyı göstermemesi veya üstünün uyarı, eleştiri ve ikazlarını dinlemeyerek hiyerarşiye riayet etmemesi üste saygısızlık fiilini oluşturur. Disiplin kanununda üste saygısızlık, genellikle personelin aylık maaşından kesme veya kısmi hizmet cezası ile sonuçlanır. Örneğin uzman erbaşlar açısından 1/30 ile 1/10 arası aylıktan kesme cezası verilebilir; astsubaylar için ise görevden geçici olarak alıkoyma veya aylıktan kesme uygulaması söz konusu olur.

Askerî disiplin hiyerarşisinde “üst” ifadesi, sadece en yakın amiri değil, görev ve rütbe açısından kendisinden daha yüksek olan tüm sorumlulara tanınan bir saygıyı ifade eder. Hizmet dışında tanınan üstlere karşı da saygısız davranış kanunen yasaktır. Dolayısıyla disiplin hukukunda “amir saygısızlık” ve “üste saygısızlık” ayrı başlıklar altında ele alınmış, her ikisi de cezalandırılmıştır. Hizmet içi konularda üstüne kasıtlı saygısızlık gösteren bir personel, kural olarak kısmi hizmet cezasına muhatap olur. Hizmet dışındaki saygısızlık halleri ise daha hafif bir yaptırım gerektirir.

Garnizonu terk ile üste saygısızlık arasında doğrudan bir suç birliği olmamakla birlikte uygulamada aralarında bağlantı görülebilir. Bir personel izinsiz garnizonu terk ederse, genellikle bu eylem sırasında üstleriyle ters düşebilir veya emirlere uymayabilir. Örneğin izinsiz ayrılma anında komutanının emrine karşıt tutum sergilemek veya disiplinsiz ifadeler kullanmak aynı anda üste saygısızlık suçunu da oluşturur. Bu gibi durumlarda disiplin kurulları her iki suçtan ayrı ceza verilmesine karar verebilir. Örneğin, izinsiz garnizonu terk suçundan aylıktan kesme cezası alan bir uzman çavuş, aynı soruşturma içinde amirine kaba davranmak veya emre itaat etmemek suretiyle üste saygısızlık yapmakla da suçlanabilir. Böylece iki ayrı disiplin hükmüne istinaden eşzamanlı disiplin cezaları verilebilir.

Uygulamadaki bazı davalar, üste saygısızlık ve garnizonu terk eylemlerinin çoğu kez birleştiğini göstermiştir. Örneğin, bir kararda uzman erbaşın izinsiz garnizonu terk ettiği, o sırada amirine karşı saygısız konuşma ve davranışta bulunduğu tespit edilmiş; kendisine bu iki fiil nedeniyle iki ayrı disiplin cezası uygulanmıştır. Bu tür kombinasyonlarda idare, personelin disiplin sicili ve görev durumunu da dikkate alarak cezayı ağırlaştırabilir. Dolayısıyla garnizonu terk eylemini soruşturan makam, aynı zamanda personelin amirlere yönelik tutumunu da inceleyerek üste saygısızlık suçunun varlığını araştırır.

Sonuç olarak, üste saygısızlık personelin itaat ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı davranış olarak disiplin hukukunda açıkça tanımlanmıştır. İzinsiz garnizonu terk fiili ise farklı bir disiplin suçudur. Ancak bir olaydaki tutum birliği nedeniyle, kişinin garnizonu terk ederken üstlerine karşı da saygısızlık sergilediği görülürse, her iki eylem için de disiplin yaptırımı uygulanır. Personel bu cezalarla ilgili olarak disiplin amirlerine itiraz edebilir ve itiraz reddedilirse İdare Mahkemesi (veya kaldırılan Askerî Yüksek İdare Mahkemesi yerine Danıştay) nezdinde dava açarak hukuki haklarını arayabilir. Bu şekilde disiplin kararları idari yargı yoluyla denetlenir.

Her iki suç bakımından da hukuka uygunluk denetimi mümkündür. Uzman erbaş veya subay, hakkında tesis edilen disiplin cezasına karşı yasal süresi içinde itiraz edebilir. İtirazları kabul edilmezse karar kesinleşir ve kendisine tebliğ edilir. Bu aşamanın ardından askerî personel, disiplin cezasının kaldırılması veya iptali için İdare Mahkemesi’ne başvurabilir. İdari dava aşamasında, söz konusu eylemin tanımına uygun olup olmadığı, disiplin cezasının kanuna uygun şekilde verilip verilmediği incelenir. Bu hak yoluyla, kural olarak personelin yargılanma hakkı korunmuş olur. Genel olarak disiplin hukuku kuralları, garnizonu terk veya saygısızlık gibi eylemler karşısında hem disiplin amirlerine başvuru hem de hakim karşısında hukuki güvence öngören mekanizmalar içermektedir.